İngilizce Geniş Zamanda 'To Be' Kullanımı ve Örnekleri
"To Be" nedir?
Geniş zamanda "to be" fiili, bir öznenin durumunu, özelliklerini, bir yerde bulunup bulunmadığını ya da bir şeyin varlığını ifade etmek için kullanılır. Diğer fiillerden farklı olarak, geniş zamanda "to be" özel bir yapıya sahiptir ve özneye göre am, is veya are olarak değişir.
Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlelerinde "To Be" Kullanımı
- Olumlu Cümle:
- Özne + "to be" (am, is, are) + tamamlayıcı.
- Örnek: She is a teacher. (O bir öğretmen.)
- Olumsuz Cümle:
- Özne + "to be" (am, is, are) + not + tamamlayıcı.
- Örnek: They are not happy. (Onlar mutlu değiller.)
- Soru Cümlesi:
- "To be" (am, is, are) + özne + tamamlayıcı?
- Örnek: Are you a student? (Sen bir öğrenci misin?)
Örnek Cümleler
1. "I" (Ben)
- Olumlu:
- I am a musician.
(Ben bir müzisyenim.) - I am hungry.
(Ben açım.) - I am at the park.
(Ben parkta(yım).)
- I am a musician.
- Olumsuz:
- I am not tired.
(Ben yorgun değilim.) - I am not a lawyer.
(Ben bir avukat değilim.) - I am not in the garden.
(Ben bahçede değilim.)
- I am not tired.
- Soru:
- Am I late?
(Geç mi kaldım?) - Am I your friend?
(Ben senin arkadaşın mıyım?) - Am I in the wrong room?
(Yanlış odada mıyım?)
- Am I late?
2. "You" (Sen/Siz)
- Olumlu:
- You are a doctor.
(Sen bir doktorsun / Siz bir doktorsunuz.) - You are very kind.
(Sen çok naziksin / Siz çok naziksiniz.) - You are in the classroom.
(Sen sınıftasın / Siz sınıftasınız.)
- You are a doctor.
- Olumsuz:
- You are not a singer.
(Sen bir şarkıcı değilsin / Siz bir şarkıcı değilsiniz.) - You are not bored.
(Sen sıkılmadın / Siz sıkılmadınız.) - You are not on the bus.
(Sen otobüste değilsin / Siz otobüste değilsiniz.)
- You are not a singer.
- Soru:
- Are you ready?
(Hazır mısın / Hazır mısınız?) - Are you my teacher?
(Sen benim öğretmenim misin / Siz benim öğretmenim misiniz?) - Are you at home?
(Sen evde misin / Siz evde misiniz?)
- Are you ready?
3. "He" (O - Erkek)
- Olumlu:
- He is a student.
(O bir öğrenci.) - He is tired.
(O yorgun.) - He is in the kitchen.
(O mutfakta.)
- He is a student.
- Olumsuz:
- He is not my brother.
(O benim kardeşim değil.) - He is not tall.
(O uzun boylu değil.) - He is not outside.
(O dışarıda değil.)
- He is not my brother.
- Soru:
- Is he your friend?
(O senin arkadaşın mı?) - Is he happy?
(O mutlu mu?) - Is he at the library?
(O kütüphanede mi?)
- Is he your friend?
4. "She" (O - Kadın)
- Olumlu:
- She is a nurse.
(O bir hemşire.) - She is excited.
(O heyecanlı.) - She is at the cinema.
(O sinemada.)
- She is a nurse.
- Olumsuz:
- She is not angry.
(O kızgın değil.) - She is not a writer.
(O bir yazar değil.) - She is not on the train.
(O trende değil.)
- She is not angry.
- Soru:
- Is she your neighbor?
(O senin komşun mu?) - Is she tired?
(O yorgun mu?) - Is she in the living room?
(O oturma odasında mı?)
- Is she your neighbor?
5. "It" (O - Cansız / Hayvan)
- Olumlu:
- It is a big house.
(O büyük bir ev.) - It is sunny today.
(Bugün güneşli.) - It is on the table.
(O masanın üstünde.)
- It is a big house.
- Olumsuz:
- It is not a cat.
(O bir kedi değil.) - It is not cold outside.
(Dışarısı soğuk değil.) - It is not under the chair.
(O sandalyenin altında değil.)
- It is not a cat.
- Soru:
- Is it a dog?
(O bir köpek mi?) - Is it warm here?
(Burası sıcak mı?) - Is it in the bag?
(O çantada mı?)
- Is it a dog?
6. "We" (Biz)
- Olumlu:
- We are friends.
(Biz arkadaşız.) - We are in the garden.
(Biz bahçedeyiz.) - We are happy.
(Biz mutluyuz.)
- We are friends.
- Olumsuz:
- We are not tired.
(Biz yorgun değiliz.) - We are not at school.
(Biz okulda değiliz.) - We are not siblings.
(Biz kardeş değiliz.)
- We are not tired.
- Soru:
- Are we late?
(Biz geç mi kaldık?) - Are we at the station?
(Biz istasyonda mıyız?) - Are we in the same class?
(Biz aynı sınıfta mıyız?)
- Are we late?
7. "They" (Onlar)
- Olumlu:
- They are engineers.
(Onlar mühendis.) - They are in the office.
(Onlar ofiste.) - They are very clever.
(Onlar çok zeki.)
- They are engineers.
- Olumsuz:
- They are not children.
(Onlar çocuk değil.) - They are not at the beach.
(Onlar sahilde değil.) - They are not scared.
(Onlar korkmuş değil.)
- They are not children.
- Soru:
- Are they your cousins?
(Onlar senin kuzenlerin mi?) - Are they happy?
(Onlar mutlu mu?) - Are they in the park?
(Onlar parkta mı?)
- Are they your cousins?
Sonuç olarak…
"To be" fiilinin geniş zamanda kullanımı, İngilizce dilinin temel taşlarından biri olup, dil öğrenme yolculuğunuzun önemli bir parçasıdır. Bu fiil, bir kişinin kim olduğunu, nerede bulunduğunu ya da ne durumda olduğunu ifade etmek için vazgeçilmezdir. Yazımız boyunca verdiğimiz örneklerle, "to be" fiilini her bir zamirle nasıl kullanacağınızı ve bu kullanımların olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinde nasıl değişiklik gösterdiğini ele aldık. Kendi günlük hayatınızdan örnekler oluşturun, yeni kelimeler öğrenin ve bu yapıyı farklı durumlarda kullanmayı deneyin.
İngilizce öğrenme yolculuğunuzda başarılar dileriz!